ÖNSÖZ

Her geçen gün etkisini daha belirgin bir şekilde hissettiğimiz küresel iklim değişikliğinin en önemli sonuçlarından birisi, kullanılabilir t...

1 Temmuz 2018 Pazar

Datça Yarımadasında Su Durumumuz Hakkında Doğru Bilinen Yanlışlar

Datça’da suyumuz bol

Datça yarımadası tipik Akdeniz iklimini yaşar. Yıllık potansiyel buharlaşması yıllık aldığı yağıştan fazladır. Yaklaşık 6 ay boyunca 1 damla bile yağmur yağmaz. Kullanılabilecek tek ciddi tatlı su kaynağı yarımadanın ortasındaki (Kızlan/Reşadiye/Karaköy) akiferde (yeraltında suyun depolandığı geniş geçirgen topraklı, çakıllı alanlar) yıllık yağışlardan birikir ve oldukça sınırlıdır.  Datça’nın şu andaki tüketimi ile bu depo ne yazıkki tehlikeli bir şekilde boşalmakta olup alarm vermeye başlamıştır.

Suyumuz Muğla tarafından yeraltından geliyor, buralara yağmur yağmasa da o taraflara yağdıkça bizim yeraltı suyumuz besleniyor

Datça’da yeraltı suyumuz sadece bizim aldığımız yağışlarla beslenmektedir. Yörenin hidrojeolojik yapısı etraftan tatlı su beslenmesine izin vermemektedir.

Daha derinlerde tükenmez su varmış, kuyuları 50-100 metre daha derinleştirsek problem kalmaz

Dartça yarımadası neredeyse her tarafından deniz ile çevrili durumdadır. Bu tür coğrafyalarda yeraltı suyu 2 katmandan oluşuyor. Üstte mercek şeklinde tatlı su ile doymuş toprak katmanı ve altında tuzlu su ile doymuş katman. Kuyular belli bir derinlikten daha fazlasına eriştiğinde tuzlu su çekmeye başlayacaktır.

Son yıllarda yaşanan susuzluğun nedeni yağışların azalması, yağışlar bollaşırsa su sorunu çözülür

İklim değişikliği ile yağışlar bölgemizde azalmaya devam edecek. Ancak 1970 yılından beri Meteoroloji tarafından tutulan yağış verileri göstermektedir ki yaşadığımız susuzluğun ana nedeni yağışların azalması değil, artan tüketime bağlı olarak akiferden (yeraltı deposu) yıllık olarak yenilenebilecek olanın çok üzerinde su çekilmesidir. Tüketim kontrol edilemezse çok yağışlı yıllar bile durumu düzeltmeye yetmeyecektir.

MUSKİ’nin daha fazla kuyu açarsa su kesintine gerek kalmaz, sorun çözülür

MUSKİ tarafından açılan tüm kuyular ayni akiferden (yeraltı deposu) su çekmektedir. Bu bir tencereden farklı pipetlerle su çekmeye benzer. Eklenecek her pipet tenceredeki suyun daha hızlı tükenmesine yol açacaktır.

Su tasarrufu yapmaya gerek yok, baraj yapılırsa sorun hallolur

DSİ Datça’nın su sorununu uzun vadede çözmek için baraj etüdlerine başlamış durumdadır. Ancak henüz ilk adım olan akış debileri ölçümleri yapılmalktadır. İlgili kurumlardan aldığımız bilgilere göre barajın ve su taşıma hatlarının devreye girerek Datça’ya suyun ulaşmasına 10-15 yıl zaman vardır. Kısa ve orta vadede mevcut kaynaklarımızı daha akıllıca kullanacak şekilde bir su yönetimi şarttır.

Etrafımız deniz, neden deniz suyunu arıtmıyoruz?

Deniz suyunun arıtılması gelecekte büyük olasılıkla çözüm paketinin bir parçası olacaktır. Ancak henüz çok pahalı ve enerji yoğun bir alternatiftir. Kısa ve orta vadede yeraltı sularımızı doğru kullanmalıyız.

Benim kendi kuyum var, Datça’daki su sorunu beni ilgilendirmiyor.

Belli bir yörede açılan tüm kuyular aslında aynı akifere erişmektedir. Akiferlerin şekilleri düzgün dikdörtgen havuzlar şeklinde değildir. Kimi yerlerde bir elin parmakları gibi, kimi yerlerde farklı derinliklerde olabilir. Bu yüzden yanyana açılan kuyuların bazıları daha yüzeyde su bulmakta bazıları ise kuru çıkmaktadır. Bu da her kuyunun kendi kaynağına eriştiği gibi bir yanılsama yaratmaktadır. Sonuç olarak hepimizin aynı kaynaktan su aldığımız unutulmamalıdır.

Benim kuyum deniz kıyısında, herkesin suyu tükense benimki tükenmez

Deniz kıyısındaki kuyular su tablasının en düşük kotlarında yer aldıklarından gerçekten de en son suyun tükeneceği kuyulardır ancak bu kuıyuları çok daha büyük bir tehlike beklemektedir. Kıyılarda tatlı suyla doymuş toprağın hemen öteki tarafında çok daha büyük tuzlu su kütlesi ile doymuş toprak bulunmaktadır. Tuzlu suyun içeriye doğru ilerlemesini durduran tek şey karşısındaki tatlı sudur. Bu su eğer kıyılardaki kuyular tarafından çelilmeye devam ederse tuzlu su yaratılan boşluğa doğru ilerleyecektir. Datça’nın kıyılarındaki kuyularda tuzlanma başlamış ve hızla ilerlemektedir. Tuzlanan bir akiferin temizlenmesi insan ömrüne göre çok uzun yıllar alacaktır.

Benim küçük bir bahçem var, asıl tarımda çok su tüketiliyor

Datça yarımadasında tarımsal üretim şu andaki haliyle iklim şartlarına uygun değildir ve gerek su tüketimi gerekse pestisid kullanımı açısından hızla daha uygun ürün desenlerine geçiş yapılmalıdır. Suyu akılcı bir şekilde kullanarak kendi gıdasını üretebilmek her yörenin hedefi olmalıdır. Gıda üretiminin ikincil olduğu ev bahçelerinde seçilen yöreye uygun olmayan bitkiler ve yanlış sulama ve bakım rejimleri ev bahçelerini de suyun ve pestisitlerin çok tüketildiği yerler haline getirmektedir. Ev bahçelerinin yapısal olarak ve bitki seçim ve bakımı açısından Datça’nın iklimine uygun hale getirilmesi çok önemlidir. Amaç bitkilerin çoğunun sulamaya ihtiyaç duymayacak türlerden seçilmesi, kalanlarının da olabildiğince evin kirli olmayan kullanım suları (gri su) ile sulanabilmesidir.

Evdeki su tüketimini azaltmak için yapacaklarım bir işe yaramaz çünkü asıl büyük tüketim otellerde

Turistik tesisler için su bir gider kalemidir ve normalde su tüketimini azaltmak için gerekli tedbirleri almaktadırlar. Ayrıca Datça’daki yatak kapasitesinin fazla büyük olmadığı gözönünde bulundurulursa su tüketiminde aslan payının konutlar olduğu ortaya çıkacaktır. Evlerde ve bahçelerde alınacak tedbirlerle su tüketimini neredeyse yarıya düşürmek mümkündür.

Yeraltı suyumuz yağışlarla beslendiğinden bunu artırmak için bizim elimizden birşey gelmez

Datça’da yağmurlar kısa bir dönemde ve çok şiddetli yağdığından suyun toprak tarafından emilmesi zorlaşmakta, suyun önemli bir kısmı erozyon ile birlikte denize kaybedilmektedir. Yağmur suyunun toplanabilmesi ve toprağa emiliminin artırılabilmesi için geniş ölçekte uygulanabilecek pek çok teknik vardır. Orman işletmesi ve belediyenin önderliğinde yarımadaya düşen yağışın daha büyük bir kısmının akiferi besleyebilmesi için gerekli hafriyat projeleri hayata geçirilmelidir.

Yağmur suyu hasadı işe yaramaz çünkü asıl suya ihtiyaç olan yazın biriktirilen su bitmiş olur

Yağmur suyunun kullanılmasında ilk akla gelen gölet ve baraj gibi çözümler iklimsel olarak Datça için uygun değildir çünkü buharlaşma yoluyla suyunu hızla kaybedecektir. Yağmur suyunun toprak tarafından hızla emilerek hem akiferi beslemesi hem de yeraltı su tablasının yükselmesi sağlanabilir. Su tabakası yükseldikçe derin köklü ağaç ve çalılar su ihtiyacını kendileri karşılayacaklardır. Akifere fazladan aktarılmış olan su ise kuyularımızın ömrünü uzatacaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder