Dünyamızdaki içme suyunun büyük bir kısmı yeraltı sularındandan geliyor. Fakat ne yazık ki, bu yeraltı su kaynağı sonsuza dek yenilenemiyor. Son araştırmalar yeraltı sularının sadece yüzde 6'sının düzenli olarak yenilendiğini gösterdi. Yeraltı su kaynaklarının üçte biri tamamen tükenmiş, diğer birçok kaynak ise pestisit, hidrolik kırma, kimyasallar veya aşırı tohumlama yüzünden kirlenmiş durumda.
Ancak Kanada'da Saskatchewan Üniversitesi'nden Grant Ferguson önemli bir soruna daha dikkat çekiyor: İçme suyu için uygun yeraltı suyu tabakası tahmin edilenden daha ince olabilir. Araştırma çerçevesinde ABD'de 28 su kaynağında, suyun hangi seviyeden sonra "tatlıdan" hafif tuzluya ve nihayetinde tuzlu dip suyuna dönüştüğünü incelendi. Sürpriz sonuca göre içilebilir yeraltı suyundan tuzlu tabakalara geçiş düşünülenden daha önce başlıyor. ABD'deki tortul havzalarında ortalama olarak 550 metreden itibaren hafif tuzlu su başlıyor.
Bazı bölgelerde tatlı su bir kilometre derinliğe kadar devam ediyor ama bazı yerlerde de 200 ila 300 metre derinlikten itibaren tuzlu su görülüyor. Bu da yeraltı sularının tahmin edilenden daha az olduğu anlamına gelebilir, hem ABD'de hem de dünya genelinde. "ABD'de elde ettiğimiz sonuçlar, küresel olarak da tahmin edilenden daha az yeraltı suyunun kaldığı anlamına gelebilir." diyor araştırmacılar.
On yıllardan bu yana, yenilenebilecek miktardan çok daha su çekilmesi yüzünden dünyada birçok bölgede yeraltı sularının seviyesi azalıyor. Gitgide daha derin kuyular açıldığı takdirde yakında borulardan tuzlu su akabilir. ABD'nin Orta Batı Bölgesi'nde şimdiden durum böyle.
Anadarko ve Sadwick havzalarında ise 50 metreden sonra tuzlu su çıkıyor. Sonuçta dünya genelindeki yeraltı su kaynakları iki açıdan tehdit altında: Yukarıdan kirlenme var ve aşırı derecede su çekiliyor, altta ise tuzlu su akıyor yeraltı rezervlerine.
Competetion for shrinking window of low salinity groundwater. Environmental Research Letters. 14. 11.2018
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder